KPY

Venedik İçin Manifesto: Dokuz Uluslararası Uzman Kent ve Lagünü İçin Bir Dizi Öneride Bulundu

Ocak '17

Ekonomi, ekoloji, siyaset, turizm ve şehir planlama gibi disiplinlerden önde gelen dokuz uluslararası uzman, “Venedik için bir manifesto” imzaladı. Belge, kentlilerin ve yöneticilerin kullanımına yönelik önemli bir program niteliğinde ve lagün kenti korumak ve geleceğini garanti altına almak için on dört öneriden oluşuyor. Katılımcılar, 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde Fondazione Giorgio Cini'de gerçekleştirilen ve 1966'daki sel baskınının 50. yıldönümünü anmak ve Venedik'in sorunlarını analiz ederek uygulanabilir çözümler üretmek üzere düzenlenen Yerel Ortak Varlıkların Evrensel Değerlerle Sürdürülebilirliği: Venedik Lagünü Vakası atölyesinde görüş alışverişinde bulunarak fikirler geliştirdiler.

 

 Belirlenen öneriler aşağıdaki gibidir.

  1. İlk olarak, tüm ilgili tarafların (yerel ve ulusal yetkililer, uluslararası gruplar ve kurumlar) hem koruma hem de kalkınma için uzun vadeli bir stratejiye kuvvetle bağlılıkları esastır. Çok net öncelikler belirlemek ve cesur seçimler yapmak siyasi bir zorunluluktur.
     
  2. MOSE (Modulo Sperimentale Elettromeccanico, Deneysel Elektromanyetik Modül) projesi de dahil olmak üzere “yüksek su” tedbir çalışmalarının sonuçlandırılması ve mümkün olan en kısa sürede kusursuz bir bakım ve yönetim planı uygulanması gereklidir. Bu çalışmalar hayata geçirildiğinde, Venedik lagününü dünyanın en iyi korunan deniz seviyesi altındaki kıyı bölgesi haline getirmelidir.
     
  3. Acilen, sadece kenti değil doğal ortamını da kapsayan stratejik bir planın geliştirilmesi gereklidir. Geçmişte Venedik, sadece tek başına bir ada değil, lagüne ve anakaraya (terraferma) dayalı ve onlar tarafından korunan bir mücevherdi. Bu ortam, politikalar ve kurumsal şartlar dahilinde yeniden yapılandırılmalıdır.
     
  4. Venedik'in yalnızca kendi halkına değil, aynı zamanda bütün insanlığa ait kamusal bir mal olarak temsil ettiği değer tam olarak değerlendirilmeli ve kentin korunması için uluslararası desteği seferber etme seçenekleri araştırılmalıdır.
     
  5. Tarihi kent merkezini yeniden canlandıracak (sonuçta ziyaretçiler ve turistlerin gelmesinin ana sebebi budur) ve ziyaretçilerin iç bölgelere (terraferma) yayılmasını sağlayacak (turist akışlarının daha iyi dağıtılması da dahil) radikal bir politika gereklidir.
     
  6. Turist yoğunluğu acil bir durumdur ancak daha iyi yönetilebilir. Geçici kent sakinleri olarak, tüm turistler kentin işleyişine, korunmasına ve kalkınmasına günlük bir ücret ödeyerek katkıda bulunmalıdırlar. Venedik, bir müze değil yaşayan bir kenttir. Mirasını, desteklediği çağdaş kültür ve yaratıcılığı korumak için kaynaklara ihtiyacı vardır. Ziyaretçilerin bu hassas ekosistemin maliyetli işleyişi ve korunması adına kendi üzerlerine düşen adil bir miktarı ödemeleri meşrudur. Günümüzde turizm mono-endüstrisi, bazı özel hak sahiplerini ödüllendirirken, maliyetler yerel ve ulusal vergi mükelleflerine eşit olmayan bir şekilde dağıtılmaktadır. Özendirici teşvikler ve caydırıcı önlemlerle, kültür turizmi ve yüksek harcama yapan konukların daha uzun süre konaklamaları teşvik edilmeli, günübirlik turistlerin verdiği zararlar en aza indirgemeye çalışılmalıdır.
     
  7. Tarihi şehir ve anakara (Mestre) arasında uzun zamandır süre gelen ikileminin ötesine geçmek önemlidir. "İki kent"in ihtiyaçları çatışmamalıdır. Tarihi kent, ancak anakara da değerli ve tarihi kentle bağlantılı kılınırsa ihtişamını tekrar kazanabilir. Tarihi merkezin yönetimi çevresinin de kalkınmasıyla mümkündür. Buna göre bazı inisiyatifler alınmalıdır: mevcut kentsel morfolojilere iyi entegre olmuş, anakarada ve tarihi kentte düşük maliyetli konutlara büyük ölçekli yatırımlar yapılması; turist deneyiminde lagündeki ekolojik biricikliğin vurgulanmasına büyük önem verilmesi; lagün çevresindeki geniş alanın altyapısına ve arazi düzenlemesine yatırım yapılması; banliyö bölgelerinde mükemmeliyet merkezlerinin kurulması, Venedik limanının kalkınmasında Adriyatik Denizi'ndeki diğer liman merciileriyle işbirliği yapılması.
     
  8. Venedik'in yeni kana ihtiyacı vardır. Gelecek için inşa etmek, öncelikle genç kuşaklara oynamak ve yatırım yapmak anlamına gelir. Kentin kendi sakinlerini cezbederek ve yeni bir kalıcı veya yarı-kalıcı öğrenci akınını teşvik ederek kendisini yeniden canlandırması gereklidir.
     
  9. Gençleri ve aileleri kente getirmek, tarihi kentte kampüsler kurmak, sosyal konut ve konut yenilemesini içeren iddialı bir program ve bu piyasa koşullarında satın almaya ya da kiralamaya gücü yetmeyen kişilere konut tahsisi gibi mevcut politikaların (ya da bu tür politikaların eksikliğinin) radikal bir revizyonunu gerektirmektedir.
     
  10. Venedik, gençler için ne yapabileceğine ve kentin gençlerin tutkularını gerçekleştirmelerine nasıl yardımcı olabileceğine odaklanarak farklı şekilde iletişim kurmalıdır. Bu, donanımlı araştırma merkezlerinin geliştirilmesi ve start-up ve spin-off şirketler için kuluçka merkezleri oluşturulmasını gerektirmektedir. Örneğin, 'Arsenale'nin az kullanılan alanları, start-up’ların üniversiteler ve araştırma merkezleriyle iletişimi için geniş bir kuluçka merkezi haline gelebilir.
     
  11. Venedik, Amsterdam gibi üç önemli unsur etrafında strateji geliştirmiş olan kentlerden ilham alabilir: ulaşım altyapısı, dünya çapında araştırma endüstrilerinin varlığı ve gençleri yaratıcı endüstriler ve teknoloji endüstrilerine çekmek. Gelecek için bir strateji oluştururken, Venedik kültürel, doğal ve tarihi biricikliğini değerlendirmelidir. Sanat, tasarım, restorasyon, zanaat becerilerine, denizcilik mirasına ve mutfak geleneklerine dair muhteşem geçmişinden gelen kaynaklarını tam anlamıyla kullanmalıdır. Dijital devrim ve yaratıcı turizm sayesinde bunlara yeniden doğma imkanı verilmelidir. "İlave" iktisadi sektörler aramak yerine turist akınlarından istifade eden tarihi kapasitelerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Kent her zaman Doğu ile Batı, Güney ve Kuzey arasındaki buluşma noktası olmuştur ve bu kabiliyeti eğitim, araştırma ve inovasyon yoluyla geliştirmeyi hedeflemelidir.
     
  12. Böylesine karmaşık ve kırılgan bir ekolojik ve kültürel mirasın yönetimi için yenilenmiş bir yönetişim sistemi gereklidir. Bu yönetişim organları, "yerel ortak varlıkların küresel bir değer" olarak korunması ve geliştirilmesi için uygun araçların kullanılmasını gerektirmektedir.
     
  13. Dünya mirasına dahil olan başlıca İtalyan kentlerinin (Roma, Floransa, Venedik) korunmasını gözetmek ve düzenlemekten sorumlu ulusal bir merciinin kurulması ve bunun aşırı yoğunluktaki turizm mono-endüstrisinin negatif etkilerine karşı savaşması gerekmektedir. 
     
  14. Son olarak, asgari düzeydeki ve kullanılmayan gücüyle mevcut “Metropolitan City” (Büyükşehir) yerini yeni bir kurum olarak "Greater City of Venice"e (banliyöleriyle birlikte) bırakmalıdır. Kent, lagün ve doğal çevresine, demokrasi değerlerini (Venedik’in) evrensel bir kamu malı olarak koruması ve geliştirilmesi ihtiyacıyla uzlaştıracak etkin yönetişim araçları kazandırmak üzere uygun bir kurumsal düzen oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.

 

Manifesto Bonnie BurnhamDünya Anıtlar Fonu Eski BaşkanıJoan BusquetsŞehir Planlamacı, Harvard ÜniversitesiCharles Landry,Kentbilimci ve YazarSimon LevinÇevrebilimci, Princeton ÜniversitesiYves MényPisa Sant’Anna Üniversitesi İleri Araştırmalar Merkezi BaşkanıCharles PerringsÇevre Ekonomisti, Arizona Devlet ÜniversitesiGreg W. RichardsProfessor of Leisure Studies, Tilburg Üniversitesi;Richard SennettSosyolog, London School of Economics ve Pier Vellingaİklim Değişikliği Uzmanı, Wageningen Üniversitesi tarafından imzalanmıştır.

Manifestonun tam metni ve basın bülteni için buraya tıklayınız.